-
1 безукоризненно
по-англи́йски он говори́т безукори́зненно — İngilizcesi kusursuzdur
безукори́зненно бе́лого цве́та — duru beyaz renkte
-
2 to a T
tam tamina, tam, kusursuz biçimde -
3 ideally
adv. ideal olarak, en iyi şekilde, kusursuz bir biçimde* * *1) (perfectly: He is ideally suited to this job.) mükemmelen, en iyi/mükemmel şekilde2) (under perfect conditions: Ideally, we should check this again, but we haven't enough time.) tercihen -
4 einwandfrei
1. adj mükemmel, kusursuz2. adv einwandfrei arbeiten düzgün/hatasız çalışmak;es steht einwandfrei fest kesin biçimde saptanmış bulunuyor
См. также в других словарях:
falsosuz — sf. 1) Hatasız, kusursuz 2) zf. Hatasız, kusursuz biçimde Halis bir şiiri okumak demek, ona şairinin verdiği musiki ayarıyla, fazla ve eksik bir ses ilave etmeksizin, musikiden anlayanların tabiriyle, falsosuz okumak demektir. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğru dürüst — sf. 1) Kusursuz, yanlışsız 2) zf. Tam olarak, eksiksiz olarak, istenildiği gibi, kusursuz, yanlışsız bir biçimde Uzun boylu garp müziğini doğru dürüst tadamıyoruz. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
düzgün — sf. 1) Doğru ve pürüzsüz, muntazam Düzgün tahta. Düzgün yol. 2) Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam 3) İyi Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil. M. Ş. Esendal 4) zf. Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde Düzgün konuşuyor.… … Çağatay Osmanlı Sözlük